tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Haziran 2015 Çarşamba

Midas’ın Evi Yazılıkaya…



Eskişehir’e yolunuz düşerse şehre ,yaklaşık 80 km uzaklıktaki Yazılıkaya anıtlarını ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum.Anıt,Yazılıkaya köyü içerisinde görkemli bir yapıyla karşılıyor sizi. 17 metre yüksekliğe sahip bu yapıt, Frigya’nın merkezi olarak kabul ediliyor. Midas döneminde, krallık mertebesine ulaşan Frigyalıların yaşamlarını sürdürdüğü Yazılıkaya anıtları,Midas anıtları olarak da biliniyor.




 





Mitolojide büyük yankı uyandıran Midas efsanesine gelince; Bunlardan ilki,
‘Dokunduğum Her Şey Altın Olmalı’
Şarap Tanrısı Dionysus ve arkadaşları, Frigya taraflarında dolaşmaya çıkarlar. Dionsus’un dostlarından Silonos, Midas’ın çiçek bahçesinde dinlenirken uyuyakalır. Midas’ın askerleri tarafından bulunan Silonos, Midas’ın yanına götürülür. 
 Frigya halkı tarafından alay konusu olan Silonos’un kırılan gururunu Kral Midas tamir eder, Kral, krallığının kapılarını yaşlı adama açar ve onu en güzel şekilde ağırlar.


Bu durumu öğrenen Dionysus, Midas’a yoldaşıma yaptığın bu iyilik için dile benden ne dilersen der, Midas, dokunduğu her şeyin altına dönüşmesini ister. Dionysus, bu isteği yerine getirir. Midas’ın büyük bir sevinçle karşıladığı bu durum, onu ölüm kapısına sürükler. 
Midas’ın dokunduğu her şey, altına dönüşmeye başlar.Akşam olur,sofra kurulur,Midas, ekmeğe dokunur ekmek altın olur,çorbasını kaşıklar,kaşık altın olur.Midas,açlıktan öleceğini anlar ve Tanrı Dionysus’tan istediği dileğin bozulmasını ister. 
Dionysus, Midas’a Paktolos ırmağının sularıyla yıkanmasını söyler, yıkanan Midas’ın her şeyi altına çevirme gücü de böylece yok olur.
 
Gelelim diğer efsaneye. Midas hakkında anlatılan en meşhur hikâye, ‘Midas’ın Eşek Kulakları’ olsa gerek.



Kral Midas, Yunan Tanrısı Apollon ile Kır Tanrısı Pan arasında gerçekleşecek bir müzik yarışmasının yargıçlığını yapar, oyunu Pan’dan yana kullanır bu duruma öfkelenen Apollo, Midas’ın kulaklarını eşek kulaklarına çevirir.Midas,o günden sonra insan içine çıkamaz hale gelir,içine kapanır,kimseciklerle konuşamaz olur.

 Saçları baş edilemeyecek kadar uzadığı zaman, Midas,her zaman gittiği berbere gider,berber, gördüğü kulaklar karşısında şaşkına döner ve kimseye bu durumdan bahsetmez.Gün gelir içinde tuttuğu bu sırrı dışarı çıkartmaya karar verir ve bir kuyunun başına dikilir,bağırmaya başlar:Midas’ın kulakları eşek kulağı…

Artık tüm Frigyalılar, krallarının kulaklarından haberdardır. Alay konusu olan kral, Tanrı Apollon’dan yardım ister fakat Apollon,sessizce Midas’ı öldürür ve yerin derinliklerine gömer.

Midas’ın hükmünü sürdüğü dönemde Frigler, sanatta atılım yapmayı kafayı koyarlar ve ana tanrıçaları Kibele için Yazılıkaya Anıtını dikerler. Lakin, M.Ö.550’li yıllarda yaşadığı varsayılan Friglerin anıt üzerinde kullandığı dili, dilbilimciler çözmekte epey zorluk çekerler.

  Tüf kayalıkların üzerine kurulu Yazılıkaya (Midas) Anıtına ulaşmak için geçtiğiniz rampalı yol, kral yolu olarak biliniyor. Attığınız her adımda karşılaştığınız kabartmalarda; tarihi, uygarlığı ve yaşanmışlıkları hissetmeniz mümkün. 
 
 Dinsel merkez özelliği taşıyan Yazılıkaya Anıtlarında, volkanik tüfler, oda mezarları, tüm doğa olaylarına ve insan faktörüne karşı hiçbir olumsuzluktan etkilenmemiş görünüyor.
Anıtlar, kaleler, sarnıçlar, 400 metrekarelik bir alana yayılmış durumda. Yazılıkaya Anıtı, Frigya’nın tarihi, dini ve yaşamsal geçmişini tüm çıplaklığı ile çıkarıyor karşınıza.


    Yazılıkaya anıtının ortalama yüz metre ilerisinde bir köy kahvehanesi bulunuyor. Tavsiyem, orda buz gibi bir ayran içmeniz. Yorucu geçen tarihi geziden sonra hem ferahlıyor hem de mis gibi köy kokusunu içinize çekiyorsunuz.

Mavi Çalı
Tarih:17.06.2016