Eskişehir’e
yolunuz düşerse şehre ,yaklaşık 80 km uzaklıktaki Yazılıkaya anıtlarını ziyaret
etmenizi tavsiye ediyorum.Anıt,Yazılıkaya köyü içerisinde görkemli bir yapıyla
karşılıyor sizi. 17 metre yüksekliğe sahip bu yapıt, Frigya’nın merkezi olarak
kabul ediliyor. Midas döneminde, krallık mertebesine ulaşan Frigyalıların
yaşamlarını sürdürdüğü Yazılıkaya anıtları,Midas anıtları olarak da biliniyor.
Mitolojide
büyük yankı uyandıran Midas efsanesine gelince; Bunlardan ilki,
‘Dokunduğum
Her Şey Altın Olmalı’
Şarap Tanrısı
Dionysus ve arkadaşları, Frigya taraflarında dolaşmaya çıkarlar. Dionsus’un
dostlarından Silonos, Midas’ın çiçek bahçesinde dinlenirken uyuyakalır. Midas’ın
askerleri tarafından bulunan Silonos, Midas’ın yanına götürülür.
Frigya halkı
tarafından alay konusu olan Silonos’un kırılan gururunu Kral Midas tamir eder, Kral,
krallığının kapılarını yaşlı adama açar ve onu en güzel şekilde ağırlar.
Bu durumu
öğrenen Dionysus, Midas’a yoldaşıma yaptığın bu iyilik için dile benden ne
dilersen der, Midas, dokunduğu her şeyin altına dönüşmesini ister. Dionysus, bu
isteği yerine getirir. Midas’ın büyük bir sevinçle karşıladığı bu durum, onu ölüm
kapısına sürükler.
Midas’ın dokunduğu her şey, altına dönüşmeye başlar.Akşam
olur,sofra kurulur,Midas, ekmeğe dokunur ekmek altın olur,çorbasını
kaşıklar,kaşık altın olur.Midas,açlıktan öleceğini anlar ve Tanrı Dionysus’tan
istediği dileğin bozulmasını ister.
Dionysus, Midas’a Paktolos ırmağının
sularıyla yıkanmasını söyler, yıkanan Midas’ın her şeyi altına çevirme gücü de
böylece yok olur.
Gelelim
diğer efsaneye. Midas hakkında anlatılan en meşhur hikâye, ‘Midas’ın Eşek
Kulakları’ olsa gerek.
Kral Midas,
Yunan Tanrısı Apollon ile Kır Tanrısı Pan arasında gerçekleşecek bir müzik
yarışmasının yargıçlığını yapar, oyunu Pan’dan yana kullanır bu duruma
öfkelenen Apollo, Midas’ın kulaklarını eşek kulaklarına çevirir.Midas,o günden
sonra insan içine çıkamaz hale gelir,içine kapanır,kimseciklerle konuşamaz
olur.
Saçları baş edilemeyecek kadar uzadığı zaman, Midas,her zaman gittiği
berbere gider,berber, gördüğü kulaklar karşısında şaşkına döner ve kimseye bu
durumdan bahsetmez.Gün gelir içinde tuttuğu bu sırrı dışarı çıkartmaya karar
verir ve bir kuyunun başına dikilir,bağırmaya başlar:Midas’ın kulakları eşek
kulağı…
Artık tüm Frigyalılar,
krallarının kulaklarından haberdardır. Alay konusu olan kral, Tanrı Apollon’dan
yardım ister fakat Apollon,sessizce Midas’ı öldürür ve yerin derinliklerine
gömer.
Midas’ın hükmünü sürdüğü dönemde Frigler, sanatta atılım yapmayı kafayı
koyarlar ve ana tanrıçaları Kibele için Yazılıkaya Anıtını dikerler. Lakin, M.Ö.550’li
yıllarda yaşadığı varsayılan Friglerin anıt üzerinde kullandığı dili,
dilbilimciler çözmekte epey zorluk çekerler.
Tüf
kayalıkların üzerine kurulu Yazılıkaya (Midas) Anıtına ulaşmak için geçtiğiniz
rampalı yol, kral yolu olarak biliniyor. Attığınız her adımda karşılaştığınız
kabartmalarda; tarihi, uygarlığı ve yaşanmışlıkları hissetmeniz mümkün.
Dinsel merkez
özelliği taşıyan Yazılıkaya Anıtlarında, volkanik tüfler, oda mezarları, tüm
doğa olaylarına ve insan faktörüne karşı hiçbir olumsuzluktan etkilenmemiş
görünüyor.
Anıtlar, kaleler,
sarnıçlar, 400 metrekarelik bir alana yayılmış durumda. Yazılıkaya Anıtı, Frigya’nın
tarihi, dini ve yaşamsal geçmişini tüm çıplaklığı ile çıkarıyor karşınıza.
Yazılıkaya
anıtının ortalama yüz metre ilerisinde bir köy kahvehanesi bulunuyor.
Tavsiyem,
orda buz gibi bir ayran içmeniz. Yorucu geçen tarihi geziden sonra hem
ferahlıyor
hem de mis gibi köy kokusunu içinize çekiyorsunuz.
Mavi Çalı
Tarih:17.06.2016